26 Mayıs 2009 Salı

Türüt'ün seslendirdiği, Ozan Arif'in şiiri "Plan yapmayın plan" saçmalığına cevaben; Tonyadan, Önerbay Lermi'nin yazmış olduğu "yalan demayın yalan" başlıklı şiir..



22 Nisan 2009 Çarşamba

UZUNDERE 2 - ÇUKURLUHOCA 1

Turnuvanın ikinci maçında Çukurluhoca ile karşılaştık. Takımımız sahaya; Muhammet, Ergün, Mustafa, Selami, Ümit, Recep, Hakan ve Zefer ilk sekiziyle çıktı. Karşılaşmanın ilk yarısın da dengeli bir oyun oldu ve yarı gölsüz beraberlikle sona erdi. İkinci yarıya Mustafa'nın yerine Gökhan'ın da oyuna girmesiyle etkili görülen takımımız, yarının hemen başında Ümit'in ayağından ilk golünü buldu. Daha sonra Hakan'ın yerine Metin, Ümit'in yerine de İbrahim oyuna dahil edildi. İkinci yarının ortaların da Gökhan takımımızı iki farklı üstünlüğe taşıdı.. Maçın uzatma dakikaların da Çukurluhoca maçı 2-1 getiren golü buldu. Maç bu skorla sona erdi..
Takımımız turnuvanın ikinci haftasında ikinci galibiyetini almış oldu..

20 Nisan 2009 Pazartesi

UĞURLADIKLARIMIZ I

Yusuf Karslıoğlu'nun bölgemizin tariri üzerine yazdığı son kitabı "Doğu Karedeniz Tarihi" isimli kitabin da aşağıda ki satıra yer verilmektedir.. Necmettin Okumuş ve Abdurrahman Akın'nın da katkılarıyla Kitap da yer alan AHMET FEYZİ OKUMUŞ


AHMET FEYZİ OKUMUŞ (1870-1956)

Ahmet Fevzi Okumuş Hoca Osmanlı Devletinin son dönem yetiştirdiği ve “Hemşinli Ahmet” olarak ünlenen büyük bir bilim adamıydı. Hemşin’e bağlı Kaptanpaşa nahiyesinin Uzundere köyündendi. Hem baba hem de anneden yetim kanan Ahmet Fevzi, amcasının elinde büyümeye başladığı yıllarda yoksul ve sıkıntılarla geçen bir çocukluk ve gençlik yaşamıştır.

Dönemin köy medresesinden Senoz Deresi’ndeki Yenice köyü (Parahol) Medresesi’nde okumaya başladı. Burada medreseyi başarı ile bitirdi fakat bununla yetinmedi. Bütün arzu ve ideali ilim ve irfan merkezi olan İstanbul’a gidebilmekti. Ancak insanların bir dilim ekmeği bulmakta zorlandığı bu yıllarda İstanbul’a gidebilmek onun için neredeyse imkansız gibiydi. İmkanları yerinde olan bir yakın akrabasından gerekli parayı temin edip İstanbul’a gitti. İleride kayınpederi olacak hakim Reşit Efendi’nin elinden tutmasıyla da ilim hayatının kapıları ona aralanmış oldu.
İstanbul’da maddi bakımdan çok zor koşullar altında o dönemde fakir talebelerin Ramazan aylarında camilerde müezzinlik vb. hizmetler karşılığında “cer” denen ücretle Ulum-i Arabiyye (Din İlimleri) Şeriyye-i (Hukuk) tahsil edip icazet (diploma) aldı.
Artık bir ilim adamı olan Ahmet Feyzi Dar-u-l Muallim’in (Edebiyat Fakültesi) öğretmenlik bölümüne kaydını yaptırdı. Bir taraftan dini ilimler hocalığı yaparak hayatını idame ettirmeye çalışırken diğer taraftan da edebiyat fakültesini bitirdi.
Cumhuriyeti kuran kadrolarla yakın diyalogu olan Ahmet Fevzi o günün zor koşullarını tartışmış, nelerin yapılması gerektiği konusunda düşüncelerini açıklamış ve önemli sürece katkı yapmaya çalışmıştır.
Yıllarca İstanbul’un sayılı liselerinden Üsküdar Lisesi’nde yazı ve edebiyat hocalığı, Süleymaniye Camii Şerif-i dersiamlığı (hocalık) ve de fetva Hane-i Ali (Fetva Kurulu) Muharrirliği gibi önemli görevleri deruhte etmiştir.
Ahmet Fevzi Hoca Efendi bir ilim ve fıkıh adamı olarak, Ankara Hükümetinin yanında yer almıştır. Artık Cumhuriyet ilan edilmiş ve Ankara Hükümeti kurulmuştur. Her yönü ile yeni bir siste m vardır. Rize’ye köyüne geri dönen Hoca Efendi Rize’de açılan İmam-Hatip okulunda, daha sonra Demokrat Parti döneminde Devlet Bakanı olan İzzet Akçal’ın ve oğlu Yahya Cemal’in talebesi olduğu okulda Hadis ve Tefsir hocalığı yapmış, Gazi Mustafa Kemal ile burada konuşma imkanı bulmuştur.
Rize’nin Pazar ilçesinde hakimlik görevi de yapan Hoca Efendi, doğduğu Uzundere köyüne geri dönerek bilgisini çoluk çocuğuna, komşuları ve kendisini ziyaret eden insanlara vermeye çalışmıştır. Çevresine her konuda yardımcı olan, onları yönlendirerek, din ve dünya işlerinde kendisine danışılan bir insan olarak hayatını sürdüren Hoca Efendi resmi görevli olarak Müslümanlara vaazlar vermiş ve onların şuurlaşmasında katkıda bulunan önemli sohbetleri olmuştur.
Dört erkek, üç kız olmak üzere yedi evlat sahibi olan Ahmet Fevzi Okumuş, 3 Şubat 1956 Hakk’a yürümüştür.
Cenazesinde, şuan hayatta olan en küçük oğlu Necmettin Okumuş toplanan cemaate hitaben “Muhterem cemaat şuanda ben ve bizim aile, bir babayı, bir büyüğümüzü defnediyoruz. Ancak hepimiz malumdur ki; biz ve bütün yörenin insanı bir kütüphaneyi toprakla örtmek üzereyiz” demişti.

16 Nisan 2009 Perşembe

15 Nisan 2009 Çarşamba

MAÇ GÜNÜNDEN KARELER

Maç öncesinde hazırlık çalışmaları.

Kaleci Muhammet kardeşimin çalışmalarına, diğer kalesi sabahattın arazi olduğundan dolayı ben yardımcı olmayorum.
Hocamız, Talat Çelik. Nam-ı Değer.. Ferguson Talat (sağda). Mahhmut abiyle berarber görülürken
Menejerimiz Uğur Öztürk. Görev bilinci ve ve sorumluluğuyla, aksaklık yaşanmamsı için hummalı bir çalışma içerisinde görülürken..

Taraftarımız, her zaman olduğu gibi takımını yanlız bırakmamıştır.. Başta canım Momoşum olmak üzere bütün taraftarımıza teşşekkür ederiz.. Desteklerinize her zaman ihtiyacımız olduğunu belirtmek isteriz..

Maç programını önceki postlarda bulabilirsiniz.

UZUNDERE 8 - SESLİDERE 2


Senoz Turnuvasının ilk maçları pazar günü Yenisahra spor tesislerinde yapıldı.
Uzundere olarak turnuvaya iyi bir başlangiç yaptık denilebilir. Takımımız ilk maçında sahaya, Muhammet, Ergün, Mustafa, Selami, Gökhan, Recep, Hakan, Zafer tertibiyle çıktı.
Maçın daha ilk dakıkaların da rakibe karçı üstünlüğünü hissettiren uzundere, beşincı dakikada Recep'le ilk golünü buldu. İki dakika sonra gökhan serbest atıştan durumu 2-0'a getirdi. Seslidere farkı bire indiren golü bulduktan hemen sonra gökhanla bir gol daha bulduk. ilk yarının sonlarında zaferin attığı golle devreyi 4-1 önde kapattık.
İkinci yarıya da aynı sekizle çıktık. ikinci yarının başlarında seslidere bir gol daha bulup skoru 4-2 ye getirdi. Bu gol takımımız da bir panik havası oluşturmu mu? diye düşünürken bizi rahatlatan gol Zaferin ayağından geldi. Bu dakikadan sonra Talat Hoca sırasıyla, mustafa'nın yerine metin, selami'nın yerine ibrahim, hakan'ın yerine islam ve ergün'ün yerine de tolga'yı sayaya sürdü. Takımımız üstün oyununu maç sonuna kadar sürdürürken, Zafer ve Recep'in ayağından birer gol daha bulup karşılaşmayı 8-2 üstünlükle tamamladı.

10 Nisan 2009 Cuma

SENOZ TURNUVASI MAÇ PROGRAMI BELİRLENDİ


Senoz Derneği'nin katkılaıyla gerçekleştirilen senoz deresi geleneksel futbol turnuvası kuraları, tertip komitesi, köy temsilcileri ve dernek temsilcilerinin katılımıyla çekildi.
Uzundere futbol takımı adına, turnuvaya katılan tüm takımlara centilmence bir turnuva dileriz.
Ayrıca, beşincisi düzenlenen bu turnuvanın gerçekleştirilmesinde katkısı bulunan başta senoz derneği temsilcilerine ve sonozlu hemşerilerimize gönülden borçlu olduğumuzu bildirir, teşekkürlerimizi sunarız.